DR İBRAHİM SARAÇOĞLUNDAN NOHUT KÜRÜ VE LAHANA KÜRÜ Yazısı 2010 Güncel Sağlık Haberleri, Şifalı bitkiler kategorisi
Popularity: unranked [?]
sponsorlu bağlantılar
Sağlık, kanser, AIDS, beslenme, gebelik, ilkyardım, cinsel yaşam ve estetik gibi birçok konuda güncel haberlere ulaşabileceğiniz sağlık ,cinsel saglik kadin sagligi hastaliklar saglikli beslenme kadin saglikli yasam mahir saglik saglik nedir
Popularity: unranked [?]
sponsorlu bağlantılar
Bilim adamlarına göre akıl ve ruh sağlığının merkezi olan beyin, en ufak değişim ve eksiklikten anında etkileniyor. Besin ve mineral değeri düşük, aşırı mayalanmış hamurdan yapılan ekmek, sinir sistemini bozuyor. Buna karşın balık gibi fosforlu gıdalar beyni ışıldatıyor.
Omega-3 yağ asitleri, özellikle beyin, retina ve kalpte yüksek oranlarda bulunuyor. Beynin birçok fonksiyonunda önem taşıyor.
Amerika’da yapılan son araştırmalarda; Omega3, psikiyatrik rejimlerde kullanılmış ve stresse karşı dirençli hale gelen bünyenin ileride oluşabilecek depresyon, intihar eğilimi ve manik depressif dahil bir çok psikolojik rahatsızlığı önlediği belirlenmiş.
Amerikan Kalp Birliği ve Sağlık Enstitüsü, bu yeni araştırmaların sonuçları doğrultusunda, her yetişkinin haftada en az iki kez balık yemesini tavsiye ediyor. Üstelik tavsiye edilen balıklar başta Somon olmak üzere, tümü oldukça yağlı diye bilinen türden. Normal insan için Omega3′ ün, günde 1,2 gram alınması yeterli iken, melankolik yada hafif depresyondakilerin ise 4-5 gr mutlaka tüketmesi gerekiyor.
Omega-3’ü almanın en leziz şekli, özellikle somon gibi soğuk denizlerde yetişen yağlı balıklarla zenginleştirilen menüler.
Ancak, her balıkta omega-3 yağ asidi yok, ya da miktarı çok az. Derin ve soğuk denizlerde yaşayan balıklarda daha yüksek. Somon, uskumru, gibi balıklar omega-3 açısından daha zengin. Kültür balıklarında omega-3 seviyesi çok düşük. Bu balıklar mısır gibi besinlerle yetiştirildiklerinden yeterli omega-3 yapamıyor.
Akıl Sağlığı Diyeti
Beslenme uzmanlarına göre; beden sağlığı kadar akıl sağlığını da korumak isteyenler, sabah taze peynir, yumurta, taze meyve suyu veya yulaf ezmesi gibi tahıllar içeren dengeli bir kahvaltı ile güne başlayabilir. Ana öğünlerde balık, yoğurt, bol sebze ve meyve, tam buğday unundan ekmek, bulgur gibi besinler, hem beyin işlevleri için gerekli maddelerini verir, hem de şişmanlık ve kalp damar hastalıklarından korur. Yemek aralarında meyve veya bir miktar fındık, badem gibi yiyecekleri tüketmekte yerinde bir alışkanlıktır. Akşam yemeklerinde ise özellikle “omega 3” yağ asitleri açısından zengin, somon gibi yağlı bir balık yanında, yoğurt, salata ve meyve, tercih edilmelidir.
SOMONUN ÖYKÜSÜ: Yüksek dağlarda kaynayan ırmakların yataklarına bırakılan yumurtalar burada döllendikten sonra, ortak çıkan yavrular gelişene kadar bu soğuk sularda yaşarlar. Daha sonra aşağılara inip denize açılan Somon Balıkları iyice olgunlaştıktan sonra koku duyularını kullanarak doğdukları yere yani ırmak yataklarına doğru bir dönüş yolculuğu yaparlar ve neredeyse zıplayarak suyun akışının tersine, yukarıya doğru çıkarlar. Kendi yaşamlarının başladığı yere yeni yaşamlar verecek yumurtaları bıraktıktan sonra Somon’un yaşam misyonu biter ama yaşam döngüsü devam eder.
Eskimolar yağı ve kolesterolü bol miktarda tüketmekte ancak kalp problemleri yaşamamaktadırlar. Yanıt balıktaki Omega-3’lerdir. Eskimoların kan örneklerini inceleyen araştırmacılar, batılı insan kanında çok düşük seviyede rastlanan bazı maddelerin, eskimoların kanında çok yüksek oranlarda bulunduğunu saptadı. Bu maddeler, Poliınsatureol (çok doymamış) yağların uzun zinciri Omega-3 grubundan olan EPA ve DHA idi. Daha ileri ki çalışmalar her iki maddenin de özellikle Somon ve Ringa gibi yağlı balıklarda bulunduğunu kanıtladı. Araştırmalar ölümlerin %30 oranında azaldığını göstermektedir. Örneğin Japonlar da çok Somon yiyor ve kalp hastalığına az yakalanıyorlar ve daha uzun yaşıyorlar.
TÜRKİYE’DE SOMON
Sağlık açısından vazgeçilmez bir gıda olan somon balığını, ülkemizde son iki yıldır bulmak kolaylaştı. Somon balığını taze ve bütün olarak, dilim olarak, fileto ve fümelenmiş olarak marketlerde veya balıkçılarda bulabilmek mümkün. Bütün olarak satılan somon balıkları 4-5 kg. civarında oluyor.
Somon balığının ülkemizde üretimi yok. Soğuk denizleri seven bu balık için Türkiye’nin denizlerinin ısısı uygun değil. Somon balığı taze olarak Norveç firması Hallvard Leröy’den ithal ediliyor. Dünyaca ünlü ve güvenilir bir firma olduğu bilinen Leröy’ün Türkiye’deki ortağı Alarko.
Alarko Leröy (www.alarko-leroy.com.tr) ortaklığında Norveç somonu tüketici ile buluşuyor. Tanşas, Migros, ChampionSa, CarrefourSa, Gima, Kipa, Makro, Metro, Real, IKEA gibi mağaza, yerel marketler ve şarküterilerde ambalajlı ürünler ve taze somon mevcut. Tüm ürünler toptan tüketim için bütün fileto görüntüsü bozulmadan kiloluk ambalajlarda, tüketiciler içinse daha az gramajlı vakumlu ambalajlar şeklinde satışa sunuluyor. Bütün somon balığı, fileto ve steak (biftek) olarak balıkçılarda da satılıyor.
Ayrıca Alarko-Leröy, İzmit’deki Fabrikası’nda modern ve hijyenik kurallara uygun teknolojilerle, Somon Füme, Somon Pastırma, Somon Loin, Somon Sıcak Füme, Somon Lakerda, Somon Marine, Somon Fileto, Somon Steak gibi ürünleri üretiyor.
Norveç’ten taze olarak ithal edilen balığın taze raf ömrünü uzatmak için üretici firmanın uyguladığı ‘doğal’ koruyucu işleme yöntemleri var ve bunlar hiçbir suni katkı içermiyor.
Balıklar Norveç’ten 0-4C soğutuculu TIR’lara yüklenerek İstanbul’a geliyorlar ve marketlere dağıtılıyor. Alarko Leröy, taze somon balıklarının raf ömrünün 21 gün olduğunu söylüyor, ama genelde marketlerde balıklar üç günde tükenmiş oluyor.
Popularity: unranked [?]
sponsorlu bağlantılar
Emzirme annenin göğüslerinde üretilen sütle bebeğin doğal olarak beslenmesi demektir.Emzirme anne sütünün daha sağlıklı olmasından başka faydalara da sahiptir.Emzirme esnasında bebekle anne arasındaki bağ kuvvetlenir.
Şüphesiz ki bir bebek için en iyi besin anne sütüdür.Bugüne kadar üretilen hiçbir bebek maması anne sütünün değerine yaklaşamaz bile.Hiçbiri çocuğa hayatı boyunca lazım olacak mikro besinleri anne sütü kadar iyi karşılayamaz.
Anne sütünün sindirimi piyasadak bütün mamaların sindiriminden daha kolaydır,enfeksiyonlara karşı koruma sağlar,bebekler yeni doğduklarında savunma sistemleri tam gelişmemiştir,savunma sistemi anne sütü vasıtasıyla takviye edilir.Gelecekte oluşabilecek alarjilere karşı koruma sağlar.Sağlıklı dişlerin gelişmeini sağlar,hepsinden önemlisi beyin sağlığının gelişiminde rol alır.Çalışmalar anne sütüyle beslenen çocukların mamayla beslenen çocuklardan daha zeki olduğunu göstermiştir.
Anne Sütünün Düşük Miktarda ve Düşük Kalitede Olması
Sütün kalitesinin düşük olmasına kimyasal ilaçlar veya yetersiz beslenme neden olabilir.Birçok antibiyotik sütü zehirler.Annenin yüksek miktarda kafein alması bebekte kolik ve uykusuzluk problemine neden olur.Bebek sağlığı için annenin hamilelik süresince ve hamilelik sonrasında yeterli ve dengeli beslenmesi önemlidir.Böcek ilacı izi taşımayan yiyeceklerin tüketilmesi gerekir,bu zehirli maddeler sütle çocuğa geçebilir.
Süt pompası kullanmak süt üretimini durdurabilir.
* Kaba yonca yiyin ya da kapsüllerini kullanın.Süt üretimini ve süt kalitesini artırır.
* Hayıt prolaktin hormonu salgılanmasını uyararak süt üretimini artırır.
* Çin Tıbbında codonopsis adlı bir bitki süt üretimini artırmak ve kanı kuvvetlendirmek için kullanılır.
* Keçi sedefi otu yüzyıllardır sütü artırmak için kullanılır.Neredeyse % 50 oranında artış sağlar.
* Mine çiçeği(güvercin otu,Verbena Officinalis) süt üretimini ve süt akışını artırır.Ayrıca besinlerin absorbsiyonuna katkı sağlar doğum sonrası stresinde yardımcı olur.
* Araştırmalar inek ağız sütünün,insan ağız sütüne en yakın kimyasal yapıya sahip olduğunu göstermiştir.Ağız sütü doğumdan sonraki birkaç günde salgılanan süttür.Yüksek oranda protein ve savunma sistemi ajanları içerir.Ağız sütü(kolostrum) normal büyümeyi sağlar,yaşlı ve hasarlı dokuların,kemik ve cildin yapı taşlarından kollagen ve kartilaj dokununve sinir hücrelerinin onarılmasına ve yenilenmesine yardım eder.Kolostrum kas üretimine yardımcı olur,vücudun yağ yakmasını sağlar.Araştırmalar kolostrumun çok güçlü savunma ve büyüme faktörleri içerdiğini göstermiştir.Kolostrum bakteri,virüs,mantar ve parazit gibi,enfeksiyonlara neden olan organizmalara karşı savaşmaya yardım eder.
Araştırmalar inek kolostrumunun insanlar tarafından kolayca sindirilebildiğini ve insan kolostrumundan 40 kat daha fazla savunma faktörleri içerdiğini göstermiştir.Süt kalitesini artırmak isteyen anneler inek kolostrumu almalıdırlar.
Meme tıkanıklığı doğumdan sonraki ilk 2-3 haftada görülen bir sorundur.Aşırı sütle birlikte kan memeye dolar.Meme dolu,sert,ağrılı,dokunduğunda acı veren,bebeğin emmesini zorlaştıran bir haldedir.Annede ateşe de neden olabilir.
Meme Tıkanıklığı İçin Doğal Çözümler
* Çobançantasını bir süzgece koyup buharda pişirin.Elde edilen lapayı hasta bölgeye uygulayın.
* Bir havluyu sıcak suda ıslatıp hasta bölge üzerinde 10 dakika tutun.
* Mürver göğüslerdeki şişlikleri indirmek için kullanılır.
* Papatya göğüslerdeki iltihapların kontrolüne yardım eder.
* Bebeğinizi sık sık emzirin.
Kanal Tıkanıklığı
Bu problem bebeğin emerken her emişinde göğsü tam olarak boşaltmamasından kaynaklanır.Kanalda kalan süt katılaşır,plak oluşturur ve kanalı tıkar.Kanal tıkanıklığı tedavi edilmezse meme iltihabına neden olabilir.
Kanal Tıkanıklığı İçin Doğal Çözümler
* Hint yağı iltihap ve ağrıya faydalı olur.
*Mürver meme kanallrındaki tıkanıklığa ve şişliğe iyi gelir.
* Stillingia bitkisi lenf damarlarındaki tıkanıklığı giderir,beyaz kan hücrelerinin enfeksiyonlarla savaşmasına yardım eder.
* Eğer göğüslerde kurumuş süt ve siayh noktalar görürseniz hemen ıslak bir pamukla temizleyin ve bebeğinizi emzirin.
* Emzirirken bebeğin duruşunu değiştirirseniz bütün kanalların çalışmasını sağlarsınız.
Göğüs tahriş olur,kırmızı ve ağrılı olur,bazı durumlarda kanama olabilir.
* Aynısafa çiçeği kremi memedeki çatlakları yumuşatır ve iyileştirir ayrıca çocuğun yutması durumunda güvenlidir.
* Papatya homeopatide çatlakların iyileştirilmesi için kullanılır.
homemademedicine
Popularity: unranked [?]
sponsorlu bağlantılar
a. Yatakta istirahat.
b. Yemek yenmemesi.
c. Bulantı geçtikten sonra az miktarda sıvıların, alınması.
d. Antispazmodit ve antiasit ilâçların alınması.
e. İshali ve fazla bağırsak aktivitesini önleyecek ilâçların alınması.
Popularity: unranked [?]
sponsorlu bağlantılar